Benim ismim dicle bazıları bilir diclenin anlamı güney doğu anadolu sınır
larımızda olan bir nehirdir bazıları bilmez ve şimdi öğrenmiş olur.
şimdi size resimleri göstereyim:::::::





ŞİMDİDE SİZE GENEL ÖZELLİKLERİNDEN BAHSEDEYİM BARİİ:
Genel Bilgiler
Yüzölçümü: 4694 km2
Nüfusu: 475.000 (2000 yılı nüfus sayımına göre)
İl Trafik No: 72
İlçeler: Kozluk, Sason, Beşiri, Gercüş, Hasankeyf
Önemli Semtleri: T.P.A.O Bölge Müdürlüğü Sitesi, Tüpraş Rafineri Müdürlüğü Sitesi, Çamlıtepe Semti, Esentepe Semti, Kültür Mahallesi, Gap Mahallesi, Fatih Mahallesi, Şafak Mahallesi ve Bahçelievler Mahallesi.
Çevresi: İl Merkez İlçenin kurulu olduğu alan, Dicle Nehri ve bu nehrin yan kolları olan Batman ve Garzan Çayları arasında kalan Batman Ovası üzerindedir. Bu ovanın etrafı Raman, Garzan ve Aydınlık dağları ile çevrilidir.
Batman ili, 41’ 10” – 41’ 40” doğu boylamları ile 38’ 40” – 37’ 50” kuzey enlemleri arasında yer alan, Dicle Nehri ve onun yan kolları olan Batman ve Garzan çayları arasındaki havzada kurulmuş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini Orta doğuya bağlayan karayolunun kenarında iskâna açılmıştır. Orta Çağda bu bölgede dolaşan Evliya Çelebi, Şerefhan Bidlisi ve Moltke gibi Müslüman ve Ecnebi Gezginlerin tümü, yazdıkları gezi notlarında ve yayınladıkları eserlerinde, Batman isminden sıkça bahsetmektedirler. Batman Nehri kenarındaki Batman Köyü, Batman Eyaleti veya Batman Beyliği gibi meskûn yerleşim birimlerinden bahisle, Maiferkeyn (Silvan) ve Hezo (Kozluk) Beyleri ile olan çatışmalarından, talan ve ganimetlerinden söz etmektedirler. Bilimsel bir kanıt olan bu örneklerde görüldüğü gibi, Batman ismi Orta Çağdan beri kullanıla gelmiş ve Batman Çayı ile bütünleşen bir isim olarak karşımıza çıkmıştır.
1935 yılına kadar, şimdiki yerinde bulunan İluh köyünü güneyden çevreleyen Raman Dağlarında 1940 lı yılların başında petrol bulununca, İluh Köyü büyük bir gelişme göstermiş ve yakınından geçen “Batman” Çayı ile bütünleşen asıl adını 1950 yılında tekrar alarak İluh isminin kullanımı da terk edilmiştir. Bugün modern bir kent olan ve Orta Çağdaki Coğrafi konumunu koruyan Batman kent merkezine 1944 yılında Haydarpaşa–Kurtalan demiryolu ulaşmış, 1947 yılında bucak, 1957 yılında ilçe, 16 Mayıs 1990 yılında 3647 sayılı kararname ile il olmuş ve aynı kararnameyle Mardin’e bağlı Hasankeyf, Gercüş ile Siirt’e bağlı Beşiri, Kozluk ve Sason ilçeleri bağlanmıştır. Kuzeyde Muş, batıda Diyarbakır, doğuda Bitlis ve Siirt, güneyde Mardin illeri ile komşudur. Rakımı 560 m. dir. Batman’ı çevreleyen Sason (Aydınlık) dağları, Meleto Dağı, Avcı Dağı, Meydanok Dağı ve Raman Dağı çok zengin maden ve petrol yataklarına sahiptir. Batman ve Beşiri ovalarında ise her çeşit tarımsal ürün ve endüstriyel bitki yetişmektedir. Bu nedenle;
Tarihi kaynaklara bakıldığı zaman, insanların ilk defa yerleşik hayata geçiş yaptığı ve akabinde medeniyetler kurduğu yerlerin başında Mezopotamya havzasını teşkil eden Dicle ve Fırat Nehirleri arasıda kalan bol alüvyonlu ovalar ve bereketli topraklar geldiği görülecektir. Kuzey Mezopotamya yı sulayarak geçen Dicle Nehri ve onun yan kolları olan iki büyük nehir durumundaki Batman ve Garzan çaylarının Batman il sınırları içinde akması ve her üç nehrin Batman’daki toplam 180 Km. uzunlukta olması, tarihi süreç içinde Batman’a büyük avantajlar sağlamıştır. Özellikle bu nehirler kıyısında detaylarına inilerek, bilimsel açıdan yapılacak yüzey araştırmalarında, çok sayıda tarihi eserin bulunma ihtimali kuvvetlidir. Çünkü yukarda isimleri zikredilen nehirlerin kıyısındaki yerleşimin tarihi, Neolitik (Yontma Taş Devri) döneme dayandığı, ABD uyruklu Prof.Dr. Michael Meir Rosenberg’in 1991-1994 yılları arasında Kozluk İlçesine bağlı Kaletepe Köyü sınırları içinde kalan Batman Çayı kıyısındaki Hallan Çemi Höyüğünde yaptığı kazılardan ve elde ettiği buluntuların incelenmesinden sonra yayınladığı kazı raporlarında anlatmaktadır. Çünkü bu bölgede görülen kültür ve tabiat varlığı niteliğindeki tarihi eserler, höyükler, tümülüsler, kaya mezarları ve mağara konutlar, insanların bu nehirler kıyısındaki on bin yıllık yerleşimlerinin bir kanıtı ve göstergesidir.
On bin yıllık bir kültür birikimine sahip Batman da kurulu bulunan petrol sanayii ve tesislerine paralel olarak artan yatırımlar, “Altına Hücum” gibi insanların buraya göç etmesine neden olmuştur. Batman’a yapılan bu göç, beraberinde farklı bir kültürü de getirmiştir. Bu sosyal ve kültürel doku ile folklorik yaşam tarzı, bir laboratuarda birbiriyle karıştırılmış gibi Batman’da kendini göstermektedir. Her alanda kendini gösteren bu zengin kültürel potansiyelin varlığı, Batman için bir şans olarak kabul edilmesi gerekir. Güneydoğu Anadolu bölgesinin tipik bir kenti olan Batman ve bağlı yerleşim alanlarında çok sayıda görülmesi gereken tarihi ve turistik alanlar vardır.
BUDA BAŞKA BİR BİLGİ YERİMİZ
Dicle Nehri Türkiye’de doğup birçok kolları olan ve Irak topraklarına geçip orada Fırat’la birleşerek Şattülarap’ta Basra körfezine dökülen nehir. Nehir ana kaynaklarını Doğu Anadolu dağlarından ve dipten sızma yoluyla Elazığ yakınlarındaki Hazar (Gölcül) gölünden alır. Türkiye’nin önemli akarsularındandır. Doğu Anadolu dağlarından çıkar, Basra Körfezi’ne dökülür. Toplam uzunluğu 1900 km’dir.
Elazığ Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Havzasında yer alan bir il. Doğuda Bingöl, batı ve güneybatıda Malatya, kuzeybatıda Erzincan, kuzeyde Tunceli, güneyde ise Diyarbakır illeriyle çevrilidir. 40° 21’ ve 38° 30’ doğu boylamları ile 38° 17’ ve 39° 11’ kuzey enlemleri arasında yer alır. Türkiye’nin büyük baraj göllerinden olan Keban Barajı bu ildedir. Zirâatle mâdenciliğin yarıştığı ve mâden bakımından çok zengin olan Elazığ, târihî Harput şehrinin devâmıdır. Trafik numarası 23’tür.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Türkiye topraklarında kalan bölümün uzunluğu ise 523 km’dir. En önemli kolları
Türkiye (resmi adı Türkiye Cumhuriyeti) Güneybatı Asya ile küçük bir bölümü Avrupa kıtasında yer alan ülke. Türkiye doğuda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahcivan) ve İran ile; güneyde Irak ve Suriye; ve batıda Ege Denizi, Yunanistan ve Bulgaristan ile komşudur. Başkenti Ankara olan ülkenin en büyük kenti İstanbul'dur, 2005 yılı tahminlerine göre toplam nüfusu 73,193,000 (17. sırada) kişidir. Türkiye'nin toplam yüzölçümü 780,574 (36. sırada) kilometre karedir. Ülkenin GSMH'sı 612.3 mi
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Batman ile Garzan, Botan, Habur,
Batman Türkiye'nin petrol yatağı olarak bilinen bir ilimiz. Güneydoğu Anadolu bölgesinin Dicle bölümünde Bitlis, Muş, Diyarbakır, Mardin ve Siirt illeri arasında yer alır. Trafik numarısı 72'dir.
İsminin kökeni
İlin ilk adı Ela Khan idi. Bu isim zamanla telaffuz değişikliğine uğrayarak İluh şeklini almıştır. Daha sonra yakınından geçen Batman Çayı ismi buraya verilmiştir.
...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Büyük Zap ve Küçük Zap’tır. Debisi ortalama 360 m3/sn dir. Eylül ayı ortalarında 55 m3/sn ile en küçük, şubat sonunda 2263 m3 /sn akımı ile büyük değişiklik gösterir. Akarsuda genellikle yaz sonu kuraklığı ve sonbahar başı yağış noksanlığı nedeniyle su azalır. Buna rağmen kış sonu yağışı ile ilkbahar başındaki karların erimesinden oluşan su ile kabarır.
Uzunluğu 1990 km (Bunun Türkiye topraklarında kalan kısmı 523 km ) olan Dicle, Güneydoğu Toroslarda Maden Dağları kesiminde, Hazarbaba Dağının güney tarafında, Yıldızhan yanındaki bir kaynaktan çıkar. Eskiden Hazar Gölünden beslenirdi. Şimdi gölle bağlantısı kesilmiştir. Kaynaktan çıktıktan sonra Maden kasabası önünden geçerek, Maden Çayı adını alır ve güneydoğuya doğru dar ve derin vadilerden geçip Diyarbakır şehrinin bulunduğu lav sahanlığının doğu kesimine paralel akar. Burada nehir vadisinin tabanı 600 m’ye iner. Diyarbakır’ın güneyinde 8 km mesafede doğuya yönelir. Bundan sonra kuzeyden Toros Dağları yamaçlarından inen başlıcaları Anbarçayı, Kuruçay, Pamukçayı ve Hazroçayı, Batman ve Garzan sularını alır. Güneyden ve Mardin eşiğinden inen sel yatakları Göksu ve Savur Çayı Dicle’ye katılır. Raman Dağının güney eteklerinde dar boğazlardan geçerek Botan Suyu ile birleşerek onun doğrultusunda güneye döner.
Dicle Nehri, güneye doğru akarken Cizre kasabasının önünden Habur Suyu kavşağına kadar 40 km uzunlukta Türkiye-Suriye arasında sınırı meydana getirir. Habur Suyu ile birleştikten sonra Irak topraklarına girer. Dicle, Irak toprağında çöküntü çukurdan akarak, dar boğazları aşar Musul’da Büyük ve Küçük Zap sularıyla birleşir. Mezopotamya ovasına iner, bundan sonra Bağdat yakınlarında Fırat’a 35 km yaklaşır. Burada yine İran’dan gelen Piyale Nehri ile birleşir. Bu birleşmeden sonra tekrar Fırat’a yaklaşır ve Kurna yakınında Basra’nın 64 km yukarısında Fırat’la birleşerek Şattülarap ismini alır. Basra Körfezine dökülür.
Dicle Nehrinin suları yaz mevsimi sonlarına doğru azalır. Nisan ayında, nehrin yukarı çığırındaki dağlarda karların erimesinden suları çoğalır, en yüksek seviyesine ulaşır. Dicle, marttan mayısa kadar üç ay içinde, bütün yıl akıttığı suyun hemen yarısını akıtır. Rejimi düzenli değildir. Bu bakımdan bazı yıllar haddinden fazla taşarak birçok zararlara sebeb olur. Bu sebeple zararlarını önlemek maksadıyla Dicle’nin Mezopotamya’da kalan kıyılarına daha M.Ö. 3000 yıllarında setler yapılmıştır. Bu setler suların taşmasını önlediği gibi ekilen arazilerin yazın sulanmasını da sağlamıştır. Fakat setlere rağmen büyük taşmalar önlenememiştir. Yirminci asırda çalışmaları ancak 1939’da başlamış ve Kut Barajı yapılmıştır. 1958’de Samarra ve 1961’de de Dokham Barajı yapılarak suların taşması önlenmiştir. Bugün sadece Samarra ve Amarra arasında bir milyon hektarlık arazi ekilebilir hale sokulmuştur.
Dicle, eski Mezopotamya sınırını meydana getiren ırmaklardan biridir. Uzunluğu Fırat’tan daha kısa olmakla beraber suyu daha çoktur. Dicle, günümüzde de sulama kanallarıyle sulama sağladığı gibi, orta büyüklükteki taşıtlar nehrin ağzından Bağdat’a kadar, daha küçük boy taşıtlarsa Musul’a kadar giderek ulaşıma katkıda bulunmaktadırlar. Bu nehirlerden ulaşım bakımından çok faydalanıldığı tarihî kalıntılardan anlaşılmaktadır. Dicle kıyısında eskiden kurulmuş Ninova, Nemrut, Asur şehirlerinin eski kalıntıları bunun en sağlam belgesidir